SOKAKLARDA DANS EDEN KRALİÇE
Peki ağzını kocaman açarak gülen, kameralara aldırmadan hızını tuhaf hallere sokan, uzun seyahatin akabinde pantolon paçalarını bile düzeltmeden, saçlarını taramadan, uykulu gözleriylekamera karşısına geçen bir kraliçe olur mu? Ya de şöyle diyelim… Hiç sokaklarda dans eden bir kraliçe gördünüz mü?
Sizi bilemeyiz, fakat dünya gördü… Bilhassa de gittiği bir yabancı ülkenin havaalanında uçaktan darmadağınık indiği için ağır tenkitlere maruz kaldı bu kraliçe. Ziyaret ettiği ülkeye hürmet göstermediği bile ileri sürüldü. Fakat tıpkı oranda bu doğallığı nedeniyle sempati de topladı.
Danimarka Kraliçesi Margrethe (solda)Elizabeth’in vefatından sonra dünyanın kan bağıyla tahtta oturan tek gerçek kraliçesi olarak anılıyor. İspanya Kraliçesi Letizia ise eski bir TV muhabiri ve haber spikeri.
Şimdi hangi kraliçeden kelam ediyoruz bu türlü? Artık hayatta olmayan İngiltere Kraliçesi 2. Elizabeth değil elbette. Zira o, her vakit düzgün ve doğal renkli giysisi, gerektiğinde sıcak lakin yeniden de uzaklıklı halleriyle hafızalara kazındı.
Şık giyinmeden dışarı adım atmayan, her vakit saçları yapılı, makyajı uygun bir biçimde kamuoyu karşısına çıkan, dünyanın en hoş giyinen bayanlarından biri olan İspanya Kraliçesi Letizia hiç değil….
Hatta ilerleyen yaşına karşın renkli giysisi, vakit zaman sergilediği muzip halleriyle Danimarka Kraliçesi Margrethe bile değil.
DÜNYA SAHNESİNİN EN RENKLİ SİMALARINDAN BİRİ
Bu birkaç cümleyle özetlemeye çalıştığımız kişi Hollanda Kraliçesi Maxima. Tüm dünya, ülkenin hükümdarı Willem Alexander ile şimdi bir veliaht prens iken tanışan ve evlenen 51 yaşındaki Maxima’yı işte bu birbirinden farklı özellikleriyle tanıyor.
Uzun uzunluğu, çoklukla güler yüzü, genç yaştaki kızlarından bile daha tezli giysisiyle bilinen Kraliçe Maxima, dünya sahnesinin de en renkli simalarından biri aslında.
Maxima, geçen yıl Tanzanya ziyaretinde uçaktan indiğinde uykudan yeni uyanmış haliyle biraz dağınık görünüyordu. Bu hali kimileri tarafından ‘gittiği ülkeye saygısızlık’ olarak nitelendirildi. Lakin kimileri da onun doğallığına övgü yağdırdı.
Önümüzdeki 17 Mayıs’ta 50’li yaşlarından yeni bir sayfa açacak olan Maxima, son olarak birkaç gün evvel ülkesinde kutlanan Kral Günü’nde kameralar karşısına çıktı. Tekrar yüzünde kocaman gülümsemesi, üzerinde de göz alıcı yeşil tonundaki kıyafetiyle kocasının yanında aktifliğe katıldı. Hatta ona kendi elleriyle pasta bile yedirdi. Pekala kim bu Kraliçe Maxima? Kraliyet ortamına evlilik yoluyla katılmasına karşın nasıl oluyor da bu kadar ilgi çekiyor?
?
HOLLANDA KRALİÇESİ… KÖKENİ BASK BÖLGESİNE DAYANAN BİR ARJANTİNLİ
Her ne kadar Hollanda kraliçesi olsa da Maxima aslında Arjantinli. Tam ismiyle Máxima Zorreguieta Cerruti, 1971 yılında Buenos Aires’te dünyaya gözlerini açtı.
Babası -ki sonradan Maxima, Hollanda kraliyet ailesine gelin olunca bu durum sorun yarattı- Arjantin’i 1976 le 1983 ortasında demir yumrukla yöneten General Jorge Rafael Videla hükümetinde tarım bakanı olan Jorge Zorreguieta.
Maxima’nın babası, Arjantin’in son darbe hükümetinin tarım bakanıydı. Bu nedenle kızının düğününe katılmaması istendi.
Arjantin’in siyasi hayatında aktif olan Zorreguieta ailesine mensup Maxima’nın ismi ise büyük büyük babaannesinden geliyor. Aslında Maxima’nın baba tarafının kökenleri İspanya’nın Bask bölgesine uzanıyor. Sonradan aile büyüklerinin göç ettiği Arjantin’de kök saldı aile.
Bu ortada şunu da ekleyelim… Maxima’nın anne tarafından büyük babası da bir siyasetçi ve tıpkı vakitte bir toprak ağasıydı.
HAYATINI DEĞİŞTİREN TANIŞMA
Dünyaya geldiği Buenos Aires’te büyüyen Maxima, eğitimini de orada çift lisanlı bir okulda aldı. Dersleri hem İspanyolca hem de İngilizce olarak gördü. Sonra da Pontifical Catholic University of Argentina’da iktisat tahsili gördü. Burası Papalığa bağlı özel bir üniversiteydi.
Maxima, eşi ve onun veliahtı olan kızı Amalia ile birlikte gittiği Aruba’da, karnavala sokaklarda yaptığı bu dansla damgasını vurdu.
Eğitim hayatı bittikten sonra Maxima’nın çalışma yılları başladı. Bunun bir kısmı ülkesi Arjantin’de bir kısmı de ABD’de geçti. Sonra bir orta Brüksel’de Deutsche Bank’ta çalıştı Maxima. Bu sırada hem çocuklara hem yetişkinlere İngilizce dersleri de verdi.
Buraya kadar,dünyanın en renkli kraliçesi Maxima’nın birinci gençlik yıllarını anlattık. Gelelim hayatınıdeğiştiren ve onu Hollanda’nın kraliçesi olmaya taşıyan dönüm noktasına.
ARKADAŞININ ‘PRENSLE TANIŞACAKSIN’ VAADİ GERÇEK OLDU
Maxima ile o sırada veliaht prens olan Willem Alexander, İspanya’nın Sevilla kentinde tanıştılar. Bir röportajında Maxima, sonradan kocası olacak genç adamın tanıştıklarında kim olduğunu açıklamadığını söyledi.
Onun anlattığına nazaran veliaht prens, bu gerçeği çabucak söylemedi ve kendini yalnızca Alexander olarak tanıttı. Sonradan arkadaşlıkları ilerlediğinde Willem Alexander gerçeği söyledi. Fakat bu sefer de Maxima ona inanmadı, latife yaptığını sandı.
Önceki gün düzenlenen Kral Günü’nde Maxima, kocası Willem Alexander’a kendi elleriyle pasta yedirdi.
Öte yandan “Máxima: La Construcción de una Reina (Maxima: Bir Kraliçenin Yaratılışı) isimli biyografisine nazaran Maxima’yı Sevilla’ya bir arkadaşı davet etmişti. Üstelik de ona bir vaadi vardı: Seni Avrupalı bir Prens ile tanıştıracağım! Görünüşe nazaran bu dediğini de yaptı. Maxima ile Hollanda’nın veliaht prensini tanıştırdı.
Maxima ile Willem Alexander, tanıştıktan iki hafta sonra bu sefer New York’ta buluşmak üzere sözleştiler. Orada da arkadaşlıkları romantizme dönüştü. Lakin Maxima, Willem Alexander’ın anne ve babasıyla çabucak tanıştırılmadı.
BABASININ DÜĞÜNE KATILMASINA MÜSAADE VERİLMEDİ
Maxima ile ülkesinin veliaht prensi olan Willem Alexander’ın bağlantısı duyulduğunda olaylar hiç de peri masalında olduğu üzere gelişmedi. Zira Maxima’nın babası Jorge’nin cunta hükümetinin bir bakanı olması bilhassa Hollanda’da hiç how karşılanmadı. Hatta bu durum, onun kızının düğününe gitmesine bile mani oldu.
Maxima ile Willem Alexander, 30 Mart 2001’de nişanlarını açıkladıla. 2 Şubat 2002’de de evlendiler. O merasimde Maxima’nın boynu bükük kaldı.
Buenos Aires doğumlu Maxima, eğitim hayatını orada tamamladıktan sonra ABD, Belçika üzere ülkelerde çalışmaya başladı.
Çünkü babası ve annesi kızlarını gelinliği içinde göremedi, merasime katılamadı. Babası, cunta hükümetine bağlı olduğu için düğünde istenmedi. Annesi de kocasıyla birlikte konutta kalıp merasime gitmemeyi tercih etti..
‘ELVEDA BABA’ MÜZİĞİNDE GÖZYAŞLARINI TUTAMADI
General Jorge Rafael Videla’nın idaresi sırasında Tarım Bakanı Müsteşarı olarak vazife yapan babası, Arjantin’deki darbe hükümetinin bir bakanı olduğu için kızı Maxima’nın, o periyotta Hollanda Veliaht Prensi olan Wililam Alexander’ın kızıyla evlendiği 2002’deki düğününe gitmemişti.
Hatta bu yüzden düğünün bir anında Maxima’nın düğünde seslendirilen bir müzik sırasında duygulanarak gözyaşlarına tutamadığı da ileri sürüldü. Maxima’yı ağlatan o müziğin İspanyolca Adios Papa (Elveda Baba) isimli müzik olduğu da sonra basına yansıdı.
‘BABASININ GÜNAHLARININ BEDELİNİ ONA ÖDETMEMEYE KARAR VERDİLER’
Aradan geçen vakit içinde Maxima’nın babasının geçmişi sık sık gündeme gelse de hatta yanında çalışan bireylerin rejim tarafından azaba tabi tutulduğu argümanları ortaya atılsa da halk sonunda “Babasının yaptıklarının ya da yapmadıklarının hesabı kızından sorulamaz” sonucuna vardı. Kraliçe’nin basası 2017 yılında hayata veda etti.
Maxima’nın kocası Willem Alexander; 30 Nisan 2013’te tahta çıktı. Münasebetiyle o da ülkenin kraliçesi unvanını aldı. Çiftin Catarina Amalia, Alexia ve Ariane isimli üç tane kızı bulunuyor.
HAYATINDA TRAJEDİ DE VAR
Öyküsü bu türlü anlatılınca herkes Maxima’nın ne kadar şanslı olduğunu düşünebilir. Fakat onun da hayatında kimi talihsizlikler oldu elbette. Dünyanın en güler yüzlü insanlarından biri olarak bilinen Maxima’nın kız kardeşi Inés Zorreguieta 2018 yılında canına kıydı.
Kraliçe, cenaze merasimine katılmak için ailesiyle birlikte Arjantin’e gitti. Merasimde, zahmetle ayakta durabilen Maxima, uzun müddet yas tuttu.
Yorum Yok