Selçuk Bayraktar’ın konuşmasından satır başları şu şekilde
İçimize ateş düşüren bir sarsıntı felaketi yaşadık. Her zorlukta olduğu üzere bu zorluğu da birlik, beraberliğimizi güçlendirerek atlatacağımızı biliyorduk. Bu yüzden birinci andan itibaren birbirimize sarılıp kenetlendik, seferber olduk. T3 Vakfı ve Teknofest gönüllüsü genç kardeşlerimle birçok defa bölgede bulunduk, bulunmaya devam edeceğiz.
Teknofest dünden bugüne zihinlerde başlayan sessiz ihtilalin ismi oldu. Sessiz ihtilalin dalgaları her geçen yıl genişliyor. 2018’de yola çıkarken 20 bin kardeşimiz yarışlara başvurmuştu. 2023’te başvuran sayısı 1 milyonu aştı.
Ben teknoloji geliştireceğim diyen 1 milyondan fazla gencimiz Teknofest müsabakalarına katılmak için gruplar kurdu, projeler geliştirdi. Asımın kuşağı Teknofest jenerasyonu olarak dirildi.
Bugün 6. yılında olan Teknofest, kıvılcım üzere başladı, çığ üzere büyümeye devam ediyor. Azerbaycan’da da Teknofest düzenledik. Dost ve kardeş ülkelerde bu hayal büyüyecek ve gerçekleşecek. Cumhuriyetimizin 100. yılda İzmir’de Teknofest düzenlemeye var mıyız? Ankara’da Teknofest düzenlemeye var mıyız? Şundan eminiz, medeniyetimizin, bilim ve teknolojideki yürüyüşü Teknofest jenerasyonuyla devam edecek. Medeniyetimizin teknolojiyle bağlarının kopmaması için bugünden sonra Teknofest’in her daim yaşaması lazım. 2053-2071’de çok daha büyük Teknofestleri sizler üzere milyonlarca kardeşimizle daima birlikte düzenleyeceğiz.
“YAPTIĞIMIZ EN BÜYÜK İŞ TEKNOFEST”
Bizim öykümüz üzerinden anlatmak istiyorum. Küçük bir takımla ülkemizin birinci ulusal güdümlü İHA ile yola çıktık, maket uçak denilecek boyuttaydı. Bayraktar TB2’yi geliştirdik. 6 tonluk Akıncı’yı ordumuza teslim ettik. KIZILELMA’yı uçurduk. Bu platformlar bizler için tarihe ve milletimize karşı sorumluluğumuzu yerine getirmek ismine iftihar problemi oldu. Yaptığınız en büyük iş ne derseniz tek sözle Teknofest derim.
Teknofest bu saydığım yapıtların nicelerini yapacak gençlerin yetiştiği bir iklim. Teknofest’in devam etmesi, her yıl daha da büyümesi bir tercih değil zorunluluktur.
“HALA TAKOZ KOYMAK İSTEYENLERLE KARŞILAŞIYORUZ”
Daha evvel de anlatmıştım, en ileri teknolojiye sahip İHA ya da uçağı da yapsanız, önüne konulacak tahta plastik takoz uçmasına pürüz olur. SİHA’larımızı geliştirirken de kurduğumuz T3 Vakfı’nda çalışırken de takoz koymak isteyenlerle karşılaştık, hala da müsabakaya devam ediyor. Dünya yaptığımız işleri takdir ederken içeriden köstek olmaya takoz koymaya niyetlenenler var. Ne dediler, dokunacaklarmış. Bir sefer de buradan söyleyeyim, dokunacağız dediği tüm ulusal platformlarımıza yalnızca sizler dokunabilirsiniz.
Bu uçaklara sırf tam bağımsız Türkiye hayaliyle yanıp tutuşan o hoş çocuklar dokunabilir. O hoş çocuklar ki uçan kanatlarla ülkemizi semaların da ötesine taşıyacaklar.
Bu meydanın tek bir maksadı var, o da ülkemizin dost ve kardeş coğrafyalarımızın tam bağımsız ve müreffeh yarınları için ulusal teknoloji atağı vizyonunu gerçekleştirmektir. Bu meydan Türkiye’nin istikbalini yabancı şirketlerde değil Türk gençlerinde görenlerin meydanıdır.
Gerektiğinde ulusal teknoloji atılımını Hz. Musa’nın annesinin bebeği ırmağa bırakması üzere global şer güçleri ve tuzaklarına karşı yerin göğün vaktin yerin bahtın ve suyun akışının yargıcına sonra da sizlere milletimize emanet etmeyi biliriz.
“BUNLARI SÖYLEYENLER BİZİ TANIMAMIŞ”
Ecdadımızın da yaptığı üzere kurtuluş için Ergenekon’da dağ eritmeyi, yeni çağ başlatmak için gemileri karadan yürütmeyi de biliriz. Şayet yol yoksa gayretimizle azmimizle yol açmayı da güzel biliriz. Diyorlar ki yurt dışına gidecekmişiz, teknolojimizi yabancılara satacakmışız. Bunları söyleyenler bizi tanımamış, anlamamışlar. Bu topraklar öylesine yaşadığımız yer değil, Ulubatlı Hasan’ın emaneti bu topraklar.
“BU TOPRAKLARDA KONUK DEĞİL MESKEN SAHİBİYİZ”
Her bir karışı şehit karışı ile sulanmış, geldikleri üzere sarfiyatlar sözündeki inancın adresi bu topraklar. Biz buradan hiçbir yere bir adım dahi öteye gidecek değiliz. Biz bu topraklarda konuk değil mesken sahibiyiz. Bu toprakların kapılarını bize kapatmaya niyetlenen varsa hatırlatalım, mesken sahibinin üzerine kapıyı kapattığını zanneden kendisi dışarıda kalır. Biz buradayız, burada olacağız ay yıldızlı bayrağın altında gayretimizi sürdüreceğiz.
Teknofest’i hayata geçiren T3 Vakfı’ndaki arkadaşlarımıza, genç kardeşlerime, ülkemizin her bir köşesinden ve dünyanın farklı noktalarından gelerek heyecanımıza ortak olan, takviye veren aziz milletimize teşekkürlerimi iletiyorum. Aylarca süren gecesi gündüzüne karışmış emek, çaba ve çalışmalar sen geleceksin diye.
İSMAİL DEMİR: ÇOK DAHA UYGUNUNU YAPARIZ
Savunma Sanayii Lideri İsmail Demir de TEKNOFEST’in açılış merasiminde açıklamalarda bulundu. Demir’in konuşmasından öne çıkan satır başları şu halde:
Teknofest bir rahmetin göstergesi. Bismillah deyip yola çıkan büsbütün âlâ niyetli, ülke için düşünen insanların, bu ülke için bir şeyler yapmamız gerekiyor, geleceğimiz gençliktir diyen insanların o rahmetin nerelere varabileceğini görüyoruz. Teknofest tek bir birinci tek bir ülkede yapılamayacak kadar büyüdü.
Teknofest ayakları yere basmayan şenlik dedik. Birinci başta savunma sanayi odaklı başladı. Uzay, havacılık ve teknoloji dedik. Türkiye ulusal teknoloji atağı içinde. Yalnızca havacılık uzay ve savunma değil. Teknolojinin çeşitli alanlarında çok sayıda genç ve kurum faaliyet içinde.
Yeryüzündeki her alan tarım, yer altı, yer üstü, irtibat faaliyeti görebiliyoruz. Artık bir teknoloji atağının ateşi yakıldı. Bu çığ üzere büyüyerek devam edecek. Ortaya konan ne varsa bunların çok çok çok daha uygununu yapabileceksiniz. Bu azmi, kararlılığı bu kalabalıkta, bu meydana gelmesinde görüyoruz. Türkiye Yüzyılı sizlerin omuzlarında, ellerinde çok daha yükseklere hakikat devam edecek. Size inancımız tam.
2071’de Türkiye tutulamaz bir ülke olacak. Biz Teknofest’e gelmiş, bir ateş yakmıştık diyeceksiniz. O günleri bizler hayatta olmayız lakin sizler göreceksiniz.
Çeşitli takozlar, çeşitli pürüzlerle karşılaştılar. Çok şükür ki bugün kopan şey yerine konuldu. Çok güçlü iradeyle kopan şeyler yerine konuyor, onların konmasıyla birlikte yüksek ülkülere hakikat gidişimiz başladı. Artık şuna eminiz, bir şey insan yapısıyla sizlerin sayesinde çok daha uygununu yaparız diyorum.
Yorum Yok