Hürriyet Muharrirleri Güntekin Onay, Uğur Meleke, Fırat Aydınus ve Mehmet Arslan, Futbol Kurulu’nda haftanın maçlarını ve yaşanan gelişmeleri masaya yatırdı.
1- G.Saray son 7 resmi maçta 4’üncü kere kazanamadı. Karagümrük’ten sonra derbide de 3 gol yedi. Bu düşüşün sebebi ne?
MEHMET ARSLAN: ALPER BARIŞ TERCiHi GERÇEĞi GÖSTERDi
2-1 geride Galatasaray. Ve grup halinde bastırıyor. Gol kaçırıyor. O an benim aklıma kadroya gol katkısı sunacak ikinci bir golcü ismi geliyor; Gomis. Lakin birebir isim Okan Buruk’un aklına gelmiyor. Alper Barış’ı oyuna alıyor. Kriz yaşanmasa “Teknik adam tercihi” der geçerim. Lakin hakikat yönetilemeyen “Gomis krizi” Buruk’u öylesine etkilemiş ki, oyuncu tercihine kadar yansıyor bu. Gomis’i oyuna alsa ‘taviz olarak yansır mı?’ korkusu kararlarını etkiliyor. Zihni bu kaostan arınmış bir Buruk değil, hâlâ bununla çaba eden bir Buruk vardı derbide. Kriz eşittir puan kaybı. Matematik bu düşüşün temel nedeni olarak bunu gösteriyor.
GÜNTEKiN ONAY: SOLDA SORUN VAR
Galatasaray bilhassa Adekugbe’nin kanadında önemli zaafiyet yaşıyor. Kerem’in de savunmaya çok yardım etmemesi yüzünden sarı kırmızılıların sol kanadı problemli. Ayrıyeten orta alanda Oliveira formsuz ve Mertens’in de savunması olmayınca tüm yük Torreria’ya biniyor. Okan Buruk derbide bu sıkıntıları tespit etti gereken atılımları de yaptı fakat iş işten geçmişti.
UĞUR MELEKE: DÜŞÜŞÜN SEBEBi TIPKI 11’DE ISRAR EDiLMESi
Galatasaray’daki düşüşün ana sebebi Okan Hoca’nın 14 maçlık harika serisinde yakaladığı 11’i hiç bozmadan dönemi bitirmeye kalkması. Bilhassa son 1 ayı neredeyse tıpkı oyuncularla oynaması. Karagümrük maçında zati S.O.S. veren Mertens, Beşiktaş önünde alanda yok üzereydi. Torreira-Oliveira-Mertens orta alanı, Beşiktaş merkezine karşı direnemediler. Bu periyotta bu üçlüyü dinlendirebilecek adam Midtsjö, Karagümrük maçında oyuna dahi girmemişti.
FIRAT AYDINUS: KiLiT OYUNCULAR FORMSUZ
Galatasaray’ın oyun manasındaki en parlak periyodunda kişisel performanslar başrol oynamıştı. Son 6 lig maçında 2 yenilgi, 1 beraberlik alındı. 30 haftada 26 gol yiyen Galatasaray, bunların 7’sini 3 maçta yedi. Bu periyotta de belirleyici faktör; kimi oyuncuların performans düşüklüğü. Bilhassa Muslera, Nelsson, Mertens ve Oliveira üzere kadro iskeletinin baş aktörlerindeki gözle görülen düşüş büyük etken oldu. Bu futbolcuların performansları Galatasaray için Başakşehir ve İstanbulspor maçlarında kıymet teşkil edecek. Galatasaray bu iki maçı kayıpsız geçerse ipi büyük oranda göğüsler.
2- Beşiktaş son 10 maçta 26 puanla doruğa ortak oldu. Şenol Güneş atılımı dönem başında yapılsaydı sonuç ne kadar farklı olurdu?
UĞUR MELEKE: SEZON BAŞI GELSEYDi BEŞiKTAŞ DAHA düzgün OLURDU
Valerien İsmael, tahminen de Beşiktaş tarihinin en makus seçimiydi. Oyunu tutuculaştırdı, ekip uzun oynamaya ve yalnızca önde kaosla gol aramaya zorlandı. Üstelik İsmael bu oyunu yalnızca bu dönem değil, geçen dönem da oynatmaya kalkmıştı. Beşiktaş idaresinde bunu kavrayabilecek biri olsa zati bu döneme İsmael ile girmezlerdi. Şenol Güneş’in İsmael’den en kıymetli farkı, klasik bir büyük grup hocası olması. Yönettiği gruplara büyük kadro davranışı aşılaması. Güneş, dönem başı vazifeye gelseydi muhtemelen daha güzel pozisyonda olurdu şu anda Beşiktaş.
MEHMET ARSLAN: VALENCiA O PENALTIYI ATSA ÖTEKİ ŞEYLER KONUŞULURDU
Mükemmel başlayan Fenerbahçe, şahane devam eden Galatasaray’dı. Beşiktaş ise şahane bitiriyor ligi. Alınan sonuçlar gösteriyor ki, Şenol Güneş atağı 1-2 maç evvel alınsa tablo değişik olabilirdi evet. Ancak 90 dakikalık oyunu nasıl anlık farklar belirliyorsa ligi de anlık nüanslar belirliyor. Valencia o penaltıyı atsa tahminen öbür bir Şenol Güneş konuşuyor olacaktık. Demem o ki, Güneş tıpkı başarılı Güneş. Beşiktaş’tan ayrılırken de başarılıydı bana nazaran. Onu gözümüzde farklılaştıran bizim muvaffakiyet anlayışımız.
FIRAT AYDINUS: ARA TRANSFERLER EKİBE BÜYÜK KATKI YAPTI
Şu anki atmosfere ve muvaffakiyete bakıldığında Beşiktaş taraftarı da kesinlikle “Ah keşke” diyordur. Lakin şu da bir gerçek; her ne kadar Güneş’in oyuna ve kimi oyunculara (Mert, Cenk, Salih, Gedson, Redmond, Masuaku) dokunuşları olumlu sonuçlar doğursa da, lig yolunun yarısında kadroya katılan ve adapte konusunda hiç badire çekmeyen Colley, Onur, Aboubakar, Amir tercihleri ve bu oyuncuların performansları başarıda kıymetli ölçüde etken oldu.
GÜNTEKiN ONAY: ALANYA MAÇINDAN SONRA iSMAEL GÖNDERiLMELiYDi
Beşiktaş, 3-0’dan 3-3 berabere kalıp son derece mahkum oynadığı Alanyaspor maçından sonra radikal bir karar ile Valerien İsmael ile yolları ayırmalıydı. Fransız teknik adamla Beşiktaş’ın şampiyonluğa oynamayacağı çok net ortadaydı. Şenol Güneş daha erken gelmiş olsa siyah beyazlılar şu anda şampiyonluğun en güçlü adayı olabilirdi.
3- Lider G.Saray’ın yenilmesiyle puan farkının 3’e düşmesi F.Bahçe’ye doping tesiri yapar mı? Sarı lacivertliler bu ümidi veriyor mu?
FIRAT AYDINUS: GiRESUN VE TRABZON MAÇLARI BELiRLEYiCi OLUR
Şampiyonluk yarışında puan farkını azaltma yolunda ayağına gelen fırsatları tepen ve kimi maçları son dakika golleriyle kazanan bir Fenerbahçe’yi izlediğimiz bir gerçek. Son 6 lig maçında yalnızca 10 kişi kaldıktan sonra Sivas maçındaki oyun, hırs, azim ve uğraşı tatmin etti. Giresunspor ve Trabzonspor maçlarında alacağı sonuçlar Fenerbahçe’nin şampiyonluk talihinde belirleyici olacak. Galatasaray’ın derbide yenilmesinin doping tesiri yapıp yapmadığını bu iki maçta göreceğiz.
UĞUR MELEKE: FENERBAHÇE güzel KONSANTRE OLURSA MAKSADA ULAŞABiLiR
Fenerbahçe’nin ne vakit konsantrasyonu yükseliyor, o vakit daha dirençli bir futbol ortaya koyuyorlar. İstanbulspor maçında Ethemi’nin attığı ikinci gole bakın, Fenerbahçe’nin geri dönüşte hiç direnç göstermediğini göreceksiniz. Halbuki Sivas’ta maça fizikî ve mental olarak o denli bir düzeyde ısırarak başladılar ki, esasen önemli bir karşılaşma oynayacaklarının ispatı üzereydi bu. Arao-İrfan’ın Charisis’e oyun kurdurmama eforları, bu karşılaşmaya ekstra konsantre olduklarının ispatı idi. Bu mental seviyeyi korurlarsa evet olağan ki bahtları var.
MEHMET ARSLAN: ZiRVE YARIŞINDA iPLER HÂLÂ GALATASARAY’IN ELiNDE
Haftalar sonra birinci sefer başarılı, kırılganlığını yenmiş bir Fenerbahçe izledim. Üstelik Sivas üzere sıkıntı bir deplasmanda. Galatasaray’ın 1 puan dahi kaybetmesiyle Seyrantepe’de final maçı oynama bahtları var. Bu açıdan baktığımda o maça kadar puan kaybı yaşayacaklarını düşünmüyorum. Sivas’taki oyun bana bu inancı verdi. Lakin onların performansları kâfi değil, kabul edelim ki, ligin uzunluğu çok kısaldı ve şampiyonluğun ipleri hâlâ Galatasaray’ın elinde.
GÜNTEKiN ONAY: JESUS ARAYIŞI BIRAKIP TAKIMDA iSTiKRAR SAĞLAMALI
Fenerbahçe’nin Sivas’taki kararlılılığı ve yüksek konsantrasyonu yarışa sonuna kadar tutunacağının bir göstergesi. Her ne kadar oynanan futbol çok görkemli olmasa da Muhteşem Lig’de maç kazanmak için kâfi. Galatasaray’ın son 2 maçtaki 5 puan kaybı doğal olarak Fenerbahçe’nin inancını artıracak. Lakin artık Jorge Jesus’un da bir takım istikrarına gereksinimi var. Her maç arayış, her maç farklı tercihler Fenerbahçe’yi zorluyor. Bu da tartışılmaz bir gerçek.
4- 3 büyükler son yılların en yüksek puan ortalamasıyla tepeye yerleşti. Bu tablonun sebebi ne? 3 büyükler mi çok güçlü, rakipler mi güçsüz?
GÜNTEKiN ONAY: iLK 7-8 DIŞINDAKiLERiN KALiTELERi YETERSiZ
Süper Lig’de bu dönem güç istikrarları ortasında bilhassa birinci 7-8 grup dışında önemli uçurumlar oluştu. Puan cetvelinin 2’nci sayfasındaki takımlar kolay teslim olan, ekip savunmasını âlâ yapamayan ve dirençsiz bir imgede. Daima yapılan antrenör değişiklikleri de bunda etken. Ben birçok grubun günümüz futbolunun çok uzağında olduğunu düşünüyorum. Teknik adamlar, fizik kalite ve tempo yetersiz.
UĞUR MELEKE: FUTBOLUN AYARLARIYLA BU KADAR KOLAY OYNANMAMALI
Şu malum koronavirus süreci sebebiyle lig ne vakit 21 kadroya çıktı, bu turnuvanın ayarları o gün bozuldu. 21, 20, 19, sonra yeniden 20 grup. Bu ligin bu kadar grupla oynanacak kalitesi yok, bu ülkede bu kadar âlâ ekip da yok zaten! Size soruyorum, şu anda İstanbulspor, Ümraniyespor ve Giresunspor’un takım kaliteleri Harika Lig düzeyinde mi? Yoksa 1. Lig düzeyinde mi? TFF’ye şimdiden davet yapıyorum: Gelecek dönem 5 kadrosu düşürerek ligi yine 18’liye döndürün lütfen. Ülkenin ayarlarıyla bu kadar kolay oynanmamalı.
MEHMET ARSLAN: HEP HAKLARI YENiYOR LAKİN Tepede Tekrar ONLAR VAR!
Ve hâlâ, “Bizim hakkımız yeniyor” diye bağırıyorlar değil mi! Hangi grupla oynarlarsa oynasınlar, kazansınlar ya da kaybetsinler, daima onların hakkı yeniyor. Fakat şu işe bakın ki, daima onlar zirvede! Olmalılar da. Zira önemli bir yatırım yapıyorlar. Lakin başarısızlıklarını da diğerlerine mal etmesinler. Toplumsal medya trolü beslemek onlarda, gaye göstermek onlarda, hakem linci onlarda, TFF linci onlarda. Lakin hakları yeniyor! Latife üzere. Asıl hakları yenen sesi soluğu çıkmayan, çıkamayan Anadolu kulüpleri.
FIRAT AYDINUS: ÜÇ BÜYÜKLER Dorukta OLUNCA KOPMALAR YAŞANIYOR
Ligde son 6 dönemi incelediğimizde, şampiyonluk yarışında Trabzonspor ve Başakşehir devreye girdiğinde yahut 3 büyüklerden 2’si varken, puan ve sıralama olarak kopmalar olduğunu görüyoruz. Yalnızca 3 büyüklerin dorukta yer aldığı 2020-21 döneminde birinci 3 sıradakiler 82-84 puan bandını yakalamışlar. Bu da bize gösteriyor ki, şampiyonluk uğraşında Beşiktaş, Fenerbahçe ve Galatasaray’ın üçünün de olduğu dönemlerde puan açısından kopmalar yaşanıyor.
Yorum Yok