Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, KKTC’de 1974 sonrasında 46 yıl kapalı kalan ve 3 yıl evvel sivil ziyarete açılan hayalet kent unvanlı turistik Maraş kentinde, 3 otelin Rum sahipleri tarafından bir Türk’e satıldığı tezi sonrası Rum idaresi ve Rum medyasında yükselen yansıları kıymetlendirdi.
VİZYONUN MEYVELERİ
Yaşanan gelişmenin KKTC ve Türkiye açısından olumlu kıymetlendirilmesi gerektiğinin altını çizen Çavuşoğlu, mülk talepleri için 2004 yılında taşınmaz mal kurulu kurulduğunu hatırlatarak şöyle devam etti: “2004 yılında adada taşınmaz mal komitesi kurdurarak Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) bunu iç hukuk yolu olarak tanımasını sağladık. Bu kurulda kuzeyde, güneyde malı kalanlar satmak isterse satıyor, bedelini alıyor. Türk kullanıyorsa hesaplanıyor, kıymeti ödeniyor.
ENVANTER HAZIRLANDI
Kapalı Maraş’ı açarken ‘Burada Türklerin, Rumların, 3’üncü ülke vatandaşlarının, vakıfların, Birleşik Krallık Kraliyet Ailesi’nin malı mülkü var’ dedik. Burada hangi mal kime ilişkin diye envanter çalışması da yapıldı. Ve dedik ki ‘Gelsinler, kendi mülklerini KKTC idaresi altında kullansınlar’. Ayrıyeten taşınmaz mal komitesi aracılığı ile ‘İsteyen malını satabilir’ dedik.
SİYASİ OLARAK KÂRIMIZA
Şu çok net: Rum vatandaşları bu mallarını kullanmak istiyor. Fakat Rum idaresi bunu engellemeye çalışıyor. Bunu gören Rum vatandaşları da mülklerini satma kararı aldı. Aslında biz KKTC ve kendi vatandaşlarımızı teşvik ediyoruz. ‘Satmak isteyen olursa bunu almanızda yarar var’ diyoruz. Bu malların Türklerin eline geçmesi son derece değerli bir adım. Bu siyasi olarak da kârımıza bir durum. Bu, siyasetimizi Rum idaresi ve Avrupa Birliği eleştirse de Rum halkının desteklediğini gösteriyor.”
Yorum Yok