Samsun Yatırım ve İhracat Doruğu, Türkiye genelinde ithalat ve ihracat yapan iş insanlarının iştirakiyle gerçekleşti. Doruğa Ticaret Bakanı Mehmet Muş’un yanı sıra AK Parti Genel Lider Yardımcısı Çiğdem Karaaslan, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Lideri Rifat Hisarcıklıoğlu, Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Lideri Mustafa Gültepe, Dış Ekonomik Bağlantılar Heyeti (DEİK) Lideri Nail Olpak, AK Parti milletvekilleri Yusuf Ziya Yılmaz ve Fuat Köktaş, Samsun Valisi Zülkif Dağlı, Büyükşehir Belediye Lideri Mustafa Demir ve iş insanları katıldı.
‘İHRACATIMIZI ARTTIRMALIYIZ’
Zirvede konuşan Ticaret Bakanı Mehmet Muş, 2023 yılının 2’nci yarısının çok süratli ve değerli geçeceğini söyleyerek, “Pandemiyle başlayan tedarik meseleleri, yanı başımızda yaşanan Ukrayna ve Rusya savaşıyla giderek derinleşen ham husus ve güç krizleri, global ekonomiyi bir belirsizliğe sürüklemiştir. Tüm bu olumsuz gelişmelere karşın 2022 yılında ihracatımız bir evvelki yıla nazaran yüzde 5,6 artarak 254 milyar olarak gerçekleşmiştir. Üretim, istihdam, yatırım ve ihracata dayalı büyüme modelini önemseyen ülkemiz, global ticaretteki hissesini yükseltmek ve yüksek katma pahalı mal ve hizmet ihracatını arttırmak için çalışmalarına sürat kesmeden devam etmektedir. Bugün açıklanan İstanbul Sanayi Odası İmalata Dayalı İhracat İklim Endeksi 2022 Mayıs ayından itibaren en yüksek orana ulaşmış, 50 eşiklerinin üzerinde seyrediyordu esasen, son 3 aydır. Bugün de 53,1 ile en yüksek düzeyine ulaşmıştır. Bu bize yılın ikinci yarısının çok daha değerli ve süratli bir büyümeyle geçireceğimizi tabir ediyor. Teknolojinin geldiği noktada ticareti şekillendirdiği, ticaretin içerisinde de değerli bir katalizör vazifesi gördüğünün farkındayız. Dijitalleşen dünyada e-ihracat aktörlerinin gereksinimlerini dikkate alarak onların işini kolaylaştırarak bu alanda geliştiriyoruz. 2022 yılı Eylül ayında Türk Eximbank ile İGE A.Ş. finansman modelimizin protokolü imzalanmış, böylece firmalarımız ihracat dayanaklarımızdan yararlanmak için vakitten kaynaklı finansman yükünden kurtulmuşlardır. Türkiye’nin ulusal sermayeli birinci özel bankası unvanını taşıyan Türk Ticaret Bankası’nın satın alınması ihracatçının finansman erişimini daha da kolaylaştıracaktır. Biz mal ve hizmet ihracatını önemsiyoruz. 2023 yılında 100 milyar doların üzerinde hizmet ihracatı sayısına da ülke olarak ulaşmayı hedefliyoruz. Bu da Türkiye’nin cari açığı konusunda değerli bir katkı sağlayacağından kuşku duymuyoruz” diye konuştu.
‘TOGG’U SAMSUN’DA DA ÜRETMEK İSTİYORUZ’
Samsun’un kıymetli bir üretim ve ihracat merkezi olmasını dilek ettiklerini söyleyen Bakan Muş, kelamlarını şöyle sürdürdü:
“Samsun’a bu tepeden sonra değerli yatırımlar geleceğinden de eminim. Yatırım yapmak isteyenler gönül rahatlığıyla buraya gelebilir. Türkiye’nin parlayan kıymetli markaları var. Bunlardan birisi de Togg yani Türkiye’nin arabası. Togg’un babayiğitlerinden bir tanesi de Rifat Beyefendi. Bursa’da babayiğitliklerini gösterdiler. Şu an Samsun’dalar ve biz de Togg’da Samsun’da da bir babayiğitlik göstermesini istiyoruz. Togg’un yarın öbür gün otobüsü, kamyonu olacaktır. Şu an C segmenti var, A segmenti olacaktır. Bunlardan birisi ya da modüllerinden bir kısmını Samsun’da üretmek istiyoruz ve bunu karşılayabilecek bir kent Samsun. Dünyanın ve Avrupa’nın yollarında dolaşan Togg’un kesinlikle Samsun üretimi kesimlerinin yahut bir bütünün bulunmasını istiyoruz.”
‘KAMU VE ÖZEL DAL BİR VE BERABER’
TOBB Lideri Rifat Hisarcıklıoğlu ise konuşmasında, “Samsun, milletimizin yıldızının tekrar parlamaya başladığı yerdir. Samsun, Yatırım ve İhracat Tepesi ile hakikat ve hoş bir adım atıyor. Samsun, geleceğe yürümeye devam ediyor. Ticaret Bakanımız Mehmet Muş’un misyona geldiğinden bu yana Türkiye tarihinde birinci kez dünya ihracatından aldığı hisse, yüzde 1’in üzerine çıktı. Bu daima amacımızdı, bir türlü yenememiştik. Yüzde 1’in üzerine çıktık. Özel bölüm, borsa ve oda öğelerimiz, yaptıkları ihracatla yalnızca miktarsal değil, oransal olarak da tarihi bir muvaffakiyete imza attılar. Samsun’un ihracatının yüzde 2’ye çıkma amacı var. Bu da zenginlik, rahmet ve insanlara iş demektir. Samsun’da 7 organize endüstriye ek olarak 2 organize endüstrinin de eklenmesiyle birlikte 9 organize sanayi olacak. Bölgenin ve ülkenin çok değerli yatırım merkezi haline gelecek. Yıllardır beklediğimiz Orta Karadeniz Hür Bölgesi, kuruldu. Samsun’da kamu ve özel bölüm bir ve bir arada. Samsun’un kalkınması ve zenginleşmesi için herkes kenetlenmiş. Merkezi pozisyonu, tarım ve endüstriye uygun yapısı, ulaşım imkanları, lojistik merkez ve limanıyla Samsun, çok cazip yatırım imkanları sunmaktadır. Samsun, Türkiye’de üretilen 4 bin eserden 22’sinde önder durumdadır. 87 eserde üretimde birinci 3 ortasında yer almaktadır. Samsun’un ülke iktisadı için kıymeti ve pahasını herkes bilmelidir. Samsun’da üretim ve yatırım yapan tüm kardeşlerimi tebrik ediyorum. Yerli ve memleketler arası iş insanlarını, burada ortak teşebbüslerle yatırımda bulunmaya, yatırım ve iş birliklerini arttırmaya davet ediyoruz. Burada yatırım yapmak isteyen herkesin yanında ve destekçisi olacağız” diye konuştu.
‘VİZYONUMUZDAN ÖDÜN VERMEYECEĞİZ’
TİM Lideri Mustafa Gültepe ise Türkiye’nin artık üretimde marka ülkeler haline geldiğini belirtti. Türkiye’nin dünyanın çabucak her ülkesine İhracat yapan ülke olduğunu söz eden Gültepe, “Geçen yılı 254 milyar dolarla rekor bir ihracatla kapattık. Şayet paritenin olumsuz tesiri olmasaydı, geçen yıl ihracatımız 270 milyar dolara taşınabilecekti. Bu yıl birinci 4 ayı geride bıraktık. Bu yıl devirde 80,9 milyar dolar ihracata imza attık. Son 12 aylık ihracatımız ise 251,7 milyar dolar oldu. Ben bilhassa yılın ikinci yarısından çok daha umutluyum. İnşallah bu yılı, Cumhuriyetimizin 100’üncü yılına yakışır bir ihracatla tamamlayacağız. Türkiye’yi ihracatta birinci 10 ülke yapma vizyonundan ödün vermeden çalışmaya devam edeceğiz” dedi.
‘ASYA VE LATİN AMERİKA PAZARI RADARIMIZDA’
Ticarette dijital dönüşümün ehemmiyetine vurgu yapan DEİK Lideri Nail Olpak ise “Bağımsızlık ve Ulusal Gayret’in birinci adımını atan Samsun, bugüne kadar olduğu üzere hem endüstrisiyle hem tarımıyla, gelişmiş altyapısıyla ülkemize hizmet vermeye devam edecektir. Global dünyanın ticaret ve finansal dünyanın kurallarının değiştiği bir devirden geçiyoruz. Covid salgınıyla tedarik zincirinin artan ehemmiyetini gördük. Tek kaynağa bağlı olmanın risklerini gördük. İvme kazanan bir dijital dönüşüm sürecini gördük. Bunları konuşurken Avrupa Yeşil Mutabakatı’nda da diğer önceliklerin hayatımıza girdiğini gördük. Rusya-Ukrayna savaşıyla besin ve gücün hayatımızdaki değerini daha fazla görmeye başladık. Avrupa Birliği etraflarında bile kapı dışarı ettiğimiz kömürün, tekrar hayatımıza girdiği, nükleerin bile yeşil güç olarak tekrar tanımlandığı ironik bir süreci birlikte yaşıyoruz. Değişen güç istikrarlarının merkezinde hem batı hem de doğu ile bağlantılarını sürdüren Türkiye bir taraftan da başta Asya ve Latin Amerika ülkeleri üzere yeni pazarları da radarına almış durumda” sözlerini kullandı.
Yorum Yok