◊ İlhan Şeşen’in “Sensiz Olmaz” müziğine yaptığınız cover ile dikkat çektiniz. Neden bu şarkıyı tercih ettiniz?
– İlhan Şeşen müziklerini çocukluğumdan beri çok severdim. Kendisiyle şahsen tanışınca, sanat seyahatimde yanımda olduğunu görünce ona kendi yazmış olduğu yapıtını sesimden armağan etmek istedim ve bu şarkıyı hakikaten çok seviyorum. Hayatımızda sensiz olmaz dediğimiz beşerler vardır. Tüm benliğimle bu müzikte bu duyguyu yaşayacağımı biliyordum ve bana gerçek bir yorumculuk kimliği de kazandıracağını da… Güzel ki “Sensiz Olmaz”.
◊ Bu müzik için “kendimi bulduğum bir müzik oldu” demişsiniz. Hangi taraflarından ötürü kendinizle bağdaştırdınız?
– Kendimle çok bağdaştırıyorum. Ben çok duygusal bir beşerim. Müzikte geçen her şeyi tekraren yaşamış biri olarak yeri geldi gözyaşım durmadı, yeri geldi içime kapandım, duygusallığın en zirvesini yaşadım. Şöhret sürecim boyunca natürel ki aşklarım oldu ve daima benden büyüklerdi.
◊ Şöhret yüzünden aşklarınız mı bitti?
Yükselen şöhretim aşklarımı korkuttu. Bir gün beni bırakır sarfiyat kaygısıyla evvelce yanımda olmaya can atarlarken onları tanıyamaz hale gelmiştim. Adım büyüdükçe hepsi benden uzaklaştı. Halbuki ki her şeyiyle daha çok yanımda olmaları gerekirken… Yeterli ki gitmişler. Özgürlük beni zati istediğim noktaya taşıyacak. Ben aşklarımdan büyüğüm artık.
◊ “Sensiz Olmaz” dediğiniz, unutamadığınız bir aşkınız var sanırım…
– İçimde kalsın o ve onsuz hakikaten olmaz. Olağan başta kızım Öykü’msüz.
TAHA DUYMAZ’IN HATAY DAVETİNE GİDEMEMİŞTİM
◊ Depremzedeler için bir yardım konseri vereceğinizi açıkladınız. Mevzuyla ilgili ayrıntıları öğrenebilir miyiz?
– Hâlâ düşündükçe çok makûs oluyorum. Ülkemiz felaket bir durum yaşadı. Allah bir daha yaşatmasın. Ekonomik manada bir türlü toparlanamayan ülkemiz zelzelenin yıkıcı etkisiyle daha da berbat oldu. Fırsatçılar arttı. Ne tarafa üzüleceğimizi şaşırdık doğrusu… Biz yurttaşlar olarak ülkemiz için elimizden geleni yapmaya çalıştık. Bağış programlarında toplanan paralar bir nebze içimize serinlik verdi.
Ben de elimden geleni yapmaya çalıştım. Konserlerim başlayınca elbette fazlasını yapacağım.
◊ Yaşanan bu büyük felaket sizi nasıl etkiledi ve ne üzere çalışmalar yaptınız?
– Toplumsal medyadan devamlı konuştuğumuz Taha Duymaz’ın vefatına çok üzülmüştüm. Zira emeklerine şahit olmuştum. Hatay’a tekraren davet etmişti lakin gidememiştim. Onun üzere pek çok arkadaşım enkaz altında kalıp yaşama veda ettiler. Konutları yıkılan, yaşadığı yeri terk etmek zorunda kalan çok fazla arkadaşım oldu. Bunları düşündükçe hakikaten çok üzülüyorum. Allah bir daha yaşatmasın. Ben de kendi çapımda bir şeyler yaptım, en çok da depremzede çocuklar için.
HEDEFİM DÜNYAYA AÇILMAK
◊ Sizi müziğe yönlendiren kırılma noktanız neydi?
– 90’lı yılların ses getiren sanatkarı Tayfun, çok yakın arkadaşım. Müziğe her vakit ilgim vardı ancak bir türlü yürek edemiyordum. Bir gün bana “şiirde epeyce yeterlisin Tuğba’cığım. Artık müziğe geçsen senin için çok düzgün olacak” dedi ve kendi müziğini bana verdi. “Seninle Ölürüm” isimli müzikle bu piyasaya giriş yapmış oldum. Sonra kendimi geliştirerek, eğitim almaya devam ederek önemli bir yol aldım.
Artık yorumcuyum diyebiliyorum ve bu his beni çok güçlü kılıyor. Daima kendimi geliştirerek kendi müziğime ve kendi bestemi yapmaya gerçek gidiyorum. Müzik bir hayat üslubu. Sıhhatim olduğu sürece bu biçimde devam edeceğim. Maksat çok büyük, yol çok uzun, değerli, meşakkatli.
◊ Müziğin yanında müelliflik tecrübeniz de var. Bu bahiste şu an yapmakta olduğunuz bir çalışmanız var mı?
– Şiir de müzik da benim için çok kıymetli pahalar. Uygun ki yazabiliyorum. Benimki biraz da zoraki şairlikten gerçek bir yorumculuğa dönüşen bir seyahat. Şöyle de bir müjde vereyim; üçüncü kitabım pandemi nedeniyle ertelenmişti. Yakında o da rafta yerini alacak. Şiirsel deneme olacak.
◊ Müzikle ilgili amaçlarınız neler?
– Müzikle ilgili tek bir gayem var; kendi bestemi, kendi sözlerimi yapıp adımı sevenlerimin kalbine altın harflerle yazdırmak ve dünyaya açılmak.
ESKİ MESLEĞİM BANA ÇOK ŞEY KAZANDIRDI
◊ Müzik bölümüne atılmadan evvel 4 yıl turist rehberliği yapmışsınız. O mesleğin size en büyük katkısı ne oldu?
– Yeni beşerler tanımak, yeni kültürler keşfetmek, bol bol gezmek, tarihi öğrenmek… Ancak tadında bıraktım. Eski mesleğim bana çok büyük deneyimler kazandırdı insan tanıma manasında.
◊ Gitmekten en keyif aldığınız yahut sizi yansıtan ülke-şehir hangisi oldu?
– Valensiya. “Öyküm Sensin” kitabımda yazdığım üzere Valensiya kenti benim için çok kıymetli bir yer. İspanya’nın en hoş kentlerinden biri. Gerek plajı, gerek mimarisine hayran olduğum binaları, insanları, her şeyle büyülü bir kent. Orada yaşamayı çok isterdim lakin ülkemi çok seviyorum.
Yorum Yok