◊ Kanal D’nin yeni dizisi “Kraliçe”de yer alıyorsunuz. Proje size birinci geldiğinde ne hissettiniz?
– Birinci okuduğumda kıssa elbette cazip geldi. Uzun bir vakittir da bu türlü güçlü bir dramda yer almamıştım. Ali de tüm bunların üstüne ikram paketi üzere sunuldu bana. Üretimcimiz Mednova ve direktörümüz Cevdet Mercan da projede yer almamdaki büyük etkenlerden başlıcaları.
◊ Nasıl bir kıssa bekliyor bizi?
– Biraz sansasyonel başlıyor dizi. Aile içi bağlantılar zayıf görülürken, karşılaşılan sıkıntı kaidelerde ise nasıl kuvvetli olduğunu görüyoruz. Üç kardeşin sıcak öyküsünün yanında her karakterin kendi içindeki savaşlarına da şahit olacağız.
◊ Hayat verdiğiniz Ali karakterini nasıl tanımlarsınız?
– Ali’m benim birazcık saf. Ancak canım üzere seviyorum, sonuna kadar da savunurum onu. Hayata erken başlamış, yanlış kararlar almış, çok da bastırmış hislerini. Derin bir çocuk.
İçinde fırtınalar kopan bir karakter
◊ Karakteriniz için rastgele bir ön çalışma yaptınız mı?
– Elbette. Sete çıkmadan bir aydan uzun bir müddet bir arada vakit geçirdik Ali’yle. Sessiz, sakin üzere görünse de içinde fırtınalar kopan biri.
◊ Siz de Ali üzere hislerinizi göstermekten çekinir misiniz?
– Bu bahiste önemli farklar gösteriyoruz ortamızda. Benden öğrenmesi gereken çok şey var. Keşke onun en yakın arkadaşı olsaydım.
◊ Ali’nin oğlu Aslan ile çok yeterli bir irtibatı var. Sizin için aile kavramı ne söz ediyor?
– Tek çocuk olarak ailesine vurgun biriyim. Ailem de bana çok düşkündür. Set dışında da Aslan’ı canlandıran Umut (Kaplıca) ile kardeşim üzere vakit geçiriyorum. Bu ikimize de sahnelerde yardımcı oluyor. Zati dünya tatlısı bir çocuk; bana çok yardımcı oluyor.
Oyunculukta daima daha fazlasını istiyorsun
◊ Oyunculuk daima istediğiniz bir meslek miydi?
– Birinci sete çıktığım vakte kadar aklımda yoktu desem yeridir. Büsbütün tesadüfen başladı her şey; sonra da bırakamadım ya da bu meslek beni bırakmadı. Birbirimize tutunduk, devam ediyoruz. Yeterli ki diyorum her vakit.
◊ Oyunculukta ulaşmak istediğiniz gaye ne?
– O denli maksat diye nitelendirebileceğim bir nokta yok. İşinizi düzgün yaptığınız sürece hatırlanır ve tanınırsınız. Oyunculukta, daima daha fazlasını, farklısını yapma dileği kendini yeniliyor. Hangi noktaya gelirsek gelelim daima bir sonraki var sonuçta. Tahsil daima devam ediyor. Apayrı bir tecrübe bu da.
◊ Yer aldığınız projelere karar verirken nasıl bir kıymetlendirme süreci geçiriyorsunuz?
– Üretim, direktör, kıssa, senaryo, takım… Çok faktör var ancak genel olarak şanslıyım bu saydıklarımda. Yeniden dört ayak üstüne düştüm sanırım.
“Kraliçe”yi yer almasam da izlerdim
◊ Mesleğinizde ilham aldığınız oyuncular var mı?
– Birinci yıllarda var üzereydi lakin vakit geçtikçe daha farklı bakmaya başladım. Kendini geliştirmesini hayranlıkla takip ettiklerim var. Bölümde babaları değil de onları izlerken daha keyif aldığımı fark ettim.
◊ Son devirde izlediğiniz ve beğendiğiniz sinemalar var mı?
– Yaklaşık bir buçuk yıldır çok ağır bir tempoyla çalışıyorum. Bu yüzden sonlu sayıda işlere bakabildim ne yazık ki. Politik görünen karşılığım için üzgünüm. “Kraliçe”de yer almasaydım da izlerdim muhtemelen.
İlk kez bu kadar olgun bir roldeyim
◊ “Kraliçe” toplumsal medyada çok konuşuldu. Size dönüşler nasıldı?
– Şimdi çok başındayız elbette. Lakin yoğunluktan takip edebildiğim kadarıyla beklentimin çok üzerinde konuşuldu. Yeniden beklentimin çok üzerinde olumlu yorumla karşılaştım. İnanılmaz motive edici bir şey bu. Çok teşekkür ederim izleyicilerimize.
◊ İzleyicilerin size söylediği unutamadığınız bir kelam ya da ileti var mı?
– Birinci kez bu kadar olgun bir rolde izliyorlar beni, bununla ilgili birkaç şeye rastladım. Onun dışında unutamadığım epik bir kelam kalmadı aklımda. İlgiyle bekleyeceğim…
Yorum Yok