BİR VAKİTLER ‘ÖTEKİ KADIN’DI, ARTIK KRALİÇE OLDU
Sonuç olarak Mountbatten Windsor ailesine yönelen bu ilgi, bu merak pek haksız sayılmaz. Bilhassa aileyi bir ortada ve ayakta tuttuğuna inanılan Kraliçe 2. Elizabeth’in vefatından sonra monarşinin daha ne kadar süreceğinin merak edildiği bu türlü bir periyotta. Zira her ne kadar artık herkesin bildiği birtakım ayrılıklar, arbedeler hala sürüyor olsa da o denli ya da bu türlü Britanya’da taht şimdi yıkılma belirtisi göstermiyor.
Ailenin son periyotta en çok ilgi gören üyeleri ise annesinin yerine tahta geçen Kral 3. Charles ile karısı Konsort Kraliçe Camilla.
İKİNCİ BAHAR YAŞIYORLAR
Ama sanıldığı üzere sık sık mercek altına alınan kişi, ülkenin yeni hükümdarı Charles değil. Elbette hiyerarşik olarak o denli ancak işin magazin boyutunda onun önüne geçen kişi Camilla. Nasıl olmasın ki!
Charles’ın, Diana ile evliyken bile tüm dünyanın gözleri önünde yasak bağlantı yaşadığı Camilla artık ülkenin kraliçesi oldu. Üstelik görünüşe nazaran toplumun belirli bir kısmı tarafından da bu durum kabullenildi. Bu türlü olunca da Charles ile Camilla, toplum karşısında hayatlarının ikinci baharını yaşıyor.
ALMANYA GEZİSİ ONLARIN AÇISINDAN GÜZEL GEÇTİ
Britanya Hükümdarı 3. Charles ile Konsort Kraliçe Camilla, bu unvanları aldıktan sonra birinci deniz çok seyahatlerini de gerçekleştirdi. Gayede aslında Charles’ın aile köklerinin de dayandığı Almanya vardı.
Gayet gösterişli bir formda karşılanan çift halkın da ilgisini gördü. Hatta, İngiltere Hükümdarı ile Kraliçesi’ni görmek için toplananların sayısı o kadar çoktu ki bu nitekim şaşırtan oldu. Toplumsal medya platformlarında bu hususta ağır tartışmalar bile yapıldı. Kimileri bu ilginin, İngiltere’de monarşinin asla yıkılmayacağının ispatı olduğunu savundu.
Bazıları da “İnsanlar, İngiltere’nin son kral ve kraliçesini görmek için toplandı” yorumunu yaptı. O denli ya da bu türlü Charles ile Camilla, mayıs ayında yapılacak olan taç giyme merasimi öncesi pek başarılı bir dış seyahat gerçekleştirdi.
BU MANZARALAR ÇOK KONUŞULDU
İşte o seyahatten yansıyan birtakım imgeler, Charles ile Camilla ülkelerine dönmüş olmalarına karşın gündemdeki yerini ve tazeliğini hala koruyor. Bunlardan biri ise Charles ile Camilla’nın taraftarlarını çok heyecanlandırdıve yeni hükümdara olan sempatiyi artırdı. Üstelik de toplumsal medyada çok ses getirdi.
Charles ile Camilla’nın resmi Instagram hesabında paylaşılan o görüntüde çift, Almanya seyahatinin son gününde, trenle Hamburg’a giderken görülüyor. Bir yandan da çalışan Charles, tekli bir koltukta oturuyor. Çabucak koridorun başka yanında ise Camilla görünüyor. O ise iki koltuğun yer aldığı kısımda yalnız başına oturuyor. Manzaralarda her ikisi de büyük bir dikkatle önlerindeki raporlara göz atıyorlar.
‘ŞÖVALYELİK ÖLMEDİ, KRALIMIZDA YAŞIYOR’
İşte bu durum, yani Charles’ın karısı Camilla’ya daha geniş bir oturma alanı açması, çiftin takipçilerini sevindirdi. Bu şahıslar, toplumsal medyada imgelerle ilgili yorumlar yaptı.
Bunlardan biri “Şövalyelik ölmedi. Kralımızda yaşıyor” diye yazarak görüşünü bildirdi. Bir oburu de “Bu cins doğal görüntü ve fotoğrafları seviyorum. Özel ömürlerinin detayları hakkında ipuçları veriyorlar. İnsanlarda kendilerine karşı sıcak hisler uyanmasını sağlıyorlar”yorumunu yaptı. Özetle, olayın perde ardı yani Charles’ın bunu niçin yaptığı net olarak bilinmese de karısına daha geniş bir oturma alanı bırakması, onun hayranlarından artı puan toplamasına neden oldu.
‘AŞK NE DEMEKSE’
Diana Spencer ile evliliğinin birinci periyotları hariç, eski eşine karşı bu tıp sıcak ve sempatik haller sergilemediği biliniyor Charles’ın. Hatta görünüşe nazaran ona aşık olduğunu gizlemeyen Diana’yı daha nişanlıyken bu mevzuda büyük bir hayal kırıklığına uğratmıştı. Esasen ortadan geçen vakitte Charles’ın Diana’yı pek de o denli sevmediği ortaya çıktı.
Yeni nişanlandıkları periyotta bir gazetecinin “Aşık mısınız?” sorusuna Diana olumlu cevap vermişti. Charles ise “Aşk ne demekse” diyerek daha 19 yaşında olan eş adayını şaşırtmıştı. Ancak bunun bilakis olarak 17 yıl evvel evlendiği Camilla’ya olan tutumları ise çok farklı. Kamuoyu karşısına çıktıkları vakit çiftin birbirlerine kısacık vakitlerde olsa gülümseyerek bakması bile bunun bir delili olarak görülüyor.
‘ÜÇ KİŞİLİK MUTSUZ EVLİLİK’
Bütün bunlar, gencecik yaşında hala üzerindeki sır perdesi büsbütün aydınlanmayan bir Trafik kazasında hayata veda eden Diana cephesinde olayların gelişimi. Zati evliliğinin çalkantılı devirlerinde de “biz daima üç kişiyiz” diyerek anlatmıştı mutsuz Diana, Charles ile birlikte geçirdiği yılları.
CAMILLA’NIN SIRRI
Charles’ın, Camilla’dan çok daha genç ve buna bağlı olarak daha hoş olması üzere bir avantaja sahip olan Diana’dan esirgediği bu sevgi şovlarını ve incelikleri nasıl olup da Camilla’ya gösterdiği uzun vakittir tartışma konusu aslında. Lakin görünüşe ve vakit zaman Camilla’nın verdiği ipuçlarına karşın bunun da sırları var. Bu işin anahtarı Camilla’nın elinde öbür bir deyişle.
Camilla, Charles ile tanışıp inişli- çıkışlı ancak hiç bitmeyen ilgisi başladıktan tam 35 yıl sonra İngiliz kraliyet ailesi tarafından kabul gördü. Sabrının sonucunu Charles ile evlenerek aldı. Sonunda Kraliçe ölmeden evvel yaptığı açıklamada, kendisinden sonra yerine Charles’ın tahta geçeceğini, Camilla’nın da konsort kraliçe olacağını duyurdu.
AŞKTAN GÖZLERİ KÖR OLDU
Her ne kadar başlarda Camilla’yı hiç istemese de hatta oğlundan ayırmak için oburuyla evlenmeye teşvik etse de sonunda 2. Elizabeth de onu kabul etmek zorunda kaldı.
Peki neydi Diana üzere genç ve hoş bir bayanı bile etkisiz hale getirip Charles’ın kalbini kazanan, biraz daha ileriye gidip söylersek “gözlerini kör eden” Camilla’nın sırrı? Tahminen fizikî özellikleriyle değilse de sahip olduğu pozisyon gereği onlarca bayanın dikkatini çekmeye çalıştığı Charles’ın gözünün kendisinden diğer kimseyi görmemesini nasıl sağladı? Hem de yıllarca!
GÖLGEDE KALMAKTAN HOŞLANMIYOR
Özellikle de Charles’ın tahta çıkmasından sonra herkesin sorduğu bu sorunun cevabını kraliyet ailesini yıllardır takip eden, onların iç yüzünü çok düzgün bilen uzmanlar da masaya yatırdı. Bir görüşe nazaran Charles’ın Diana üzere genç ve hoş bir bayanı bile bırakıp Camilla’ya yönelmesinin ve onu hiç bırakmamasının birden çok nedeni var. Bunlardan en kıymetlisi Camilla’nın daima kocasının bir adım gerisinde durması.
Yani, Charles’tan rol çalmaması. Diana ise daha aileye katıldığı birinci devirden beri bilhassa de birlikte gittikleri her yerde kocasından “rol çalıyordu.” Bakışları ve halkın sevgisini daima kendi üzerinde topluyordu. Bu durum da karısının gölgesinde, geri planda kalmaktan hoşlanmayan Charles’ı rahatsız ediyordu.
Oysa bu açıdan Camilla, Diana’dan daha farklı. Öncelikle “ikinci kadın” olmasından kaynaklanan nedende halkın çok sevdiği biri değildi. Üstelik ön plana çıkmak, Charles’ı gölgede bırakmak üzere bir telaşı yoktu. O da Charles’ın gözünde onu vazgeçilmez kılan özelliklerden biri.
SABRI ELDEN BIRAKMADI
Bir diğer neden de Camilla’nın sabrı. Basının üzerine gitmesi, daha da kıymetlisi, İngiliz kraliyet ailesinin; Kraliçe’nin kendisini yıllarca görmezden gelmesine bile sert karşılık vermedi. Nihayet Kraliçe’den kabul gördükten sonra eşi Prens Philip’in de kalbini kazanmak için sabırla bekledi ve uğraş harcadı. Esasen bir noktada Philip, Camilla ile ortak tutkuları olduğunu fark etti ve ortaları ısındı. Bu ortada bu ortak tutkuların bahçecilik ve okumak olduğunu da not edelim.
Bütün bunların ötesinde Camilla’yı Charles’ın gözünde vazgeçilmez kılan öteki bir özellik var. Nadiren verdiği röportajlarda söylediklerinin satır ortalarından çıkan sonuca nazaran Camilla, Charles’a aradığı huzurlu ortamı sağlıyor. Bu yılın başlarında Camilla, 75’inci yaşı nedeniyle İngiliz Vogue mecmuasına bir röportaj verdi. O sırada mesken yaşantılarıyla ilgili birtakım detaylar anlattı. Hatta memnun evliliğin sırrını bile açıkladı: Çiftlerin birbirine vakit ayırması! Yani kendi anlattığı sırrı bu Camilla’nın.
‘HER VAKİT KOLAY DEĞİL’
Röportajı verdiği sırada şimdi prens olan Charles ile kendisinin, çalışan aile üyeleri olarak iş ile özel hayatı istikrarda tutmakta vakit zaman zorlandıklarını anlattı Camilla. Ama buna karşın birlikte vakit geçirmek için fırsat yarattıklarını da kelamlarına ekledi. Camilla’nın anlattığına nazaran bütün bu ağır programlarına karşın birlikte oturuyorlar ve günü kıymetlendiren bir sohbete dalıyorlar.Camilla bu hususta “Her vakit kolay değil ancak biz bir ortaya geldiğimiz vakit sürekli ortak bir nokta bulmaya çalışıyoruz. Her vakit birlikte oturuyoruz, bir fincan çay eşliğinde geçirdiğimiz günü konuşuyoruz” dedi.
Bu ortada çiftlerin birlikte kaliteli vakit geçirebilmeleri için birtakım ipuçları da verdi o röportajda. Bazen tıpkı odanın farklı köşelerinde oturup okudukları kitaplara daldıklarını anlattı. Bunun son derece rahatlatıcı olduğunu da kelamlarına ekledi. Bu bahisteki kelamlarını şöyle sürdürdü: “Konuşmak zorunda değilsiniz. Yalnızca oturun ve birlikte vakit geçirin.”
‘BENİM KRALİÇEM OLDU
‘Charles, kral olduktan sonra yaptığı birinci konuşmada da karısını atlamadı. Vazifesi sırasında Camilla’nın sevgi dolu yardımına güvendiğini söyledi. Sonra da “17 yıl evvel yaptığımız evlilikten bu yana bulunduğu kamu hizmetlerinin bir takdiri olarak benim konsort kraliçem oldu” kelamlarıyla ona olan sevgisini resmi bir formda de söz etmiş oldu.
Yorum Yok