Hürriyet Müellifleri Güntekin Onay, Uğur Meleke, Fırat Aydınus ve Mehmet Arslan, Futbol Kurulu’nda haftanın maçlarını ve yaşanan gelişmeleri masaya yatırdı.
1- Giresunspor’u da yenerek seriyi 5 maça çıkaran Beşiktaş’ın, bu performansıyla tepe yarışını sonuna dek sürdürmesi mümkün mü?
GÜNTEKiN ONAY: HER ŞEY GALATASARAY’A BAĞLI
Bu sorunun yanıtı Galatasaray’a bağlı. Sarı kırmızılılar puan kayıpları yaşayacak mı? Üstelik yarışta Fenerbahçe de var. Beşiktaş’ın yapması gereken; G.Saray derbisine kadar oynayacağı 3 maçı da kazanıp beklemek. O gün ortada kaç puan fark olacak? Beşiktaş’ın argümanını fakat bu formda kıymetlendirebiliriz. Ghezzal’ın dönüşü, Aboubakar’ın formu, Redmond’ın çıkışı ile Beşiktaş sonuca kolay giden bir ekibe dönüştü. Şenol Güneş’in kadrosu Trabzon’da takılmazsa tepe yarışına tutunur. Zira fikstürde bir sonraki hafta Hatay, akabinde Ümraniye var.
UĞUR MELEKE: GECE VE GÜNDÜZ GiBi
Şenol Güneş vazifeye geldikten sonra Beşiktaş’ın yaşadığı transformasyon ortada. Kadronun havası ve ortaya koyduğu oyun, İsmael devrine nazaran geceyle gündüz kadar farklı. Bu ritimle gelecek dönem şampiyonluğun güçlü adaylarından biri olacakları kesin. Lakin bu dönem Beşiktaş için şampiyonluk adayı demek bence sıkıntı. Galatasaray 26 maçın yalnızca 6’sında puan yitirmiş. Bu Galatasaray’ın ritminin ligin kalanında çok fazla bozulacağını zannetmiyorum.
MEHMET ARSLAN: iKiNCiLiK DAHA GERÇEKÇi BiR HEDEF
Kazanılması gereken 27 puan var. Bu sayı şampiyonluk yarışının olanca süratiyle devam ettiğini gösteriyor. Açık konuşmak gerekirse, buna karşın Beşiktaş’ın şampiyonluk bahtının çok fazla olduğunu düşünmüyorum. Bunun gerçekleşmesi Beşiktaş’ın performansı kadar Galatasaray’ın yapacağı çok büyük yanılgılara bağlı. Kaldı ki yalnızca Galatasaray ile değil, Fenerbahçe ile de yarışıyorlar. Evet alkışlanması gereken bir yükseliş süreci yaşıyorlar lakin ligi tepede değil, ikinci sırada tamamlamaları daha gerçekçi bir yaklaşım olur.
FIRAT AYDINUS: SONUNA KADAR YARIŞACAK
Beşiktaş bazen uygun oynayarak, bazen oyun ritminin dışına çıkarak 5 maçta 15 puan topladı. Şenol Güneş’in oyunculara olumlu dokunuşları sonucu gelen bu performans ‘Şampiyonluk yarışında sonuna kadar biz de varız’ dedirtir. Lakin ipi göğüsleme ismine dizginler Beşiktaş’ın elinde değil. Geriye kalan haftalarda bu performansı yüzde 100 kapasitesiyle devam etse de, önünde bulunan iki rakibinin alacağı sonuçlar yarışın bahtını belirleyecek. Bilhassa GALATASARAY ile olan puan farkı ve sarı kırmızılıların yakaladığı atmosfer bu maratonda Beşiktaş ismine en değerli handikapların başında geliyor.
2- F.Bahçe, Karagümrük’ü ikinci yarıdaki değişiklikleriyle geçti. Jesus’u birinci 11 tercihleri için eleştirmeli mi? Yoksa değişiklikleri için kutlamalı mı?
MEHMET ARSLAN: BU OYUNLA Doruğa ÇIKACAĞINA iNANMIYORUM
Müthiş bir hayal kırıklığı yaşıyorum Jesus konusunda. Fenerbahçe üzere birbirinin birebir özelliklere sahip oyunculardan oluşan bir grupta tek farklı oyuncu Arda. Ekibin zorlandığı anlarda şahsî mahareti ile oyunu çözecek tek isim o. Lakin Jesus’un gözdesi Pedro kadar talih bulamıyor kadroda. Karagümrük maçını kazandıran alana sürülen birinci 11 değil, Jesus’un değişiklikleri de değil, Jesus’un çaresizliği kazandırdı. Mecburen Arda atılımına başvurdu tekrar. Siz bu futbolla tepeyi yakalayacağına inanıyor musunuz? Ben inanmıyorum.
Vitor Pereira’yı gönderen Flamengo’da Jorge Jesus sesleri! Telefonla teklif iletildi savı…
Brezilya takımlarından Flamengo’da üst üste alınan başarısız sonuçların akabinde Teknik Yönetici Vitor Pereira ile resmen yollar ayrıldı. Vitor Pereira’nın ayrılığı sonrası Fenerbahçe Teknik Yöneticisi Jorge Jesus ile alakalı transfer argümanı ortaya atıldı.
FIRAT AYDINUS: ELEŞTiRiYE DE, KUTLAMAYA DA AÇIK SEÇiMLER YAPTI
Kimi yerinde, kimi geç yapılan değişikliklere şahit olduk. Bu da riskleri doğurdu. Karagümrüklüler Fenerbahçe’nin bıraktığı boş alanları değerlendirseydi artık öteki şeyler konuşuyor olacaktık. Alioski-Osayi değişikliği daha erken yapılabilirdi. İrfan Can-Emre seçiminden fazla, bilhassa Arda-Zajc ikilisi ile maça başlanması tercih edilebilirdi. Dönem başından beri vazgeçilmeyen Rossi’nin bu değerli maçta yedek bırakılması bir diğer değişik tercihti. Açıkçası birinci 11’de kullanması gereken oyuncuları sonradan oyuna alarak maçı çevirdi. Münasebetiyle Jesus bu maçta tenkide de, kutlamaya da açık tercihler yaptı.
GÜNTEKiN ONAY: JESUS ARTIK MACERA ARAMAYI BIRAKMALI
Jesus’un Arao takıntısı var. Arda’ya da güya hala güvenmiyor. Hakikaten birinci 11’deki tercihlerinin yanlış olduğunu 2’nci yarıda yaptığı radikal değişiklikler ile kendisi de onaylamış oldu. Israrla oynatmadığı Zajc grubun en yetenekli birkaç oyuncusundan biri. Gerçekten Jesus’u kurtaran da kusursuz bir gol atan Zajc oldu. Artık kalmış 8 maç. Fenerbahçe’nin rotasyona değil 3 puanlara muhtaçlığı var. Jesus artık macera aramayı bırakmalı.
UĞUR MELEKE: UNUTULAN OYUNCULAR KENDiLERiNi HATIRLATTILAR
Jesus’un Dünya Kupası öncesi çok daha fazla kullandığı kimi oyuncuları orta sonrası unuttuğunu sıkça lisana getiriyorum aslında. Son 1 haftada gerek kupada, gerekse ligde onlar hatırlattılar kendilerini. Karagümrük’e karşı kusursuz bir gol atan Zajc, Dünya Kupası sonrası ligde yalnızca 3 maça birinci 11’de başlamış. Yeniden orta sonrası Alioski’nin 1, İsmail’in iki, Arda Güler’in de üç sefer birinci 11’leri var. Fenerbahçe’nin bence takımı derin. Kulübeden gelenlerin de katkı yapmaları olağan.
3-Trabzonspor idare ve hoca krizini aşamadı, Sizce Trabzonspor hangi hocaya yönelmeli? Sergen Yalçın ve Montella yanlışsız amaçlar mi?
UĞUR MELEKE: TRABZON iÇiN EN UYGUN TEKNiK ADAM MONTELLA
Trabzonspor’un şu anda yapacağı hoca seçimi, yalnızca gelecek dönemi değil, önündeki birkaç yılı etkileyebilecek bir durum. Çünkü lider maaş bütçesini yarı yarıya düşürmekten bahsediyor, Bakasetas, Gomez, Hamsik üzere oyuncuların gelecek sene kadroda olmayacaklarını söyleyenlerin sayısı yüksek. Hasebiyle Trabzon’un yeni hocasının yalnızca alanda değil, transferde de çok uygun iş çıkarması gerekiyor. Sportif yönetici özellikli bir hoca lazım Trabzon’a. Şayet Adana Demir müsaade veriyorsa, Vincenzo Montella bu tanıma uygun bir hoca elbet.
MEHMET ARSLAN: BU YAPI iLE JÜRGEN KLOPP GELSE ÖMRÜ 6 AYDIR
Hoca sorunu mi Trabzonspor’un yaşadığı sizce? Âlâ bir hoca ile her şey düzelir mi? 40 yıl sonra şampiyonluk getiren Abdullah Avcı nerede artık? Hoca değiştir, futbolcu transfer et, muvaffakiyet bekle. Yıllardır denenen ve daima başarısız olan bir niyet bu. Trabzonspor’un planlarını hayata geçiren ve kararlarının ardında sonuna kadar duran bir öndere, bir lidere gereksinime var. Sergen Yalçın ya da Montello. İkisi de yanlışsız isim lakin onlara iki maç sonra misyonda kalacakları garantisini kim verecek? Bu yapı ile Klopp gelse ömrü 6 aydır.
FIRAT AYDINUS: KRiZLER DOMiNO TAŞI Üzere BiRBiRi ARKASINA GELDi
Domino taşı üzere krizler birbiri arkasına sıralandı Trabzonspor’da. Kadronun performans düşüklüğünün akabinde Abdullah Avcı ile Ahmet Ağaoğlu’nun vazifesi bırakmaları, yeni seçilen lider Ertuğrul Doğan’ın Orhan Ak ile dönemi bitirme niyeti ve Ak’ın istifası… En son olarak da taraftar tribünden elini ayağını çekti.. Bu kadar sorunun olduğu yerde futbolcuların motivasyon eksikliği alana çıkıp başarısız olması yadsınacak bir durum olmasa gerek. Trabzonspor idaresi tez elden bir hoca ile anlaşıp gelecek dönemin planlamasını yapmalı.
GÜNTEKiN ONAY: ABDULLAH AVCI, SONUÇLAR NE OLURSA OLSUN KALMALIYDI
Trabzonspor’da fizikî ve mental bir çöküş var ve bu noktada ekibin ayağa kalkması kolay görünmüyor. 38 yıl ortadan sonra şampiyonluk kazandıran Abdullah Avcı, sonuçlar ne olursa olsun kalmalıydı. Başarılı bir idare gösteren ve Trabzonspor’u tekrar ayağa kaldıran Ahmet Ağaoğlu da devam etmeliydi. Trabzonspor’un şampiyonluktan birkaç ay sonra bu türlü bir kaos yaşaması hiç olağan bir durum değil.
4- İngiltere’de hakem komitesi, Brighton’ın Tottenham maçında verilmeyen penaltısıyla ilgili özür diledi. Bu, bizim için bir örnek sayılır mı?
MEHMET ARSLAN: TÜRKiYE FUTBOLDA YARGISIZ iNFAZ ÜLKESiDiR
Her maç sonrası, istisnasız her maç sonrası hakem şikayeti dinlemekten midem bulandı. Kelamda adalet istiyoruz diye ağlayan lakin özde kendilerine ayrımcılık talep eden yönetici tipi bıkkınlık verdi artık. En çok haklarının yendiğini söyleyen 3 ekip dorukta. Nasıl oluyor bu? Hedefleri hakemleri baskı altına almak. Çok hürmet duyduğum İstek Çalımbay, “Hakemler bize hürmet duymuyor” demiş. Sevgili hocam. Siz kulüpler onları her hafta, hatta her gün infaz ediyorsunuz. Hürmet karşılıklı olur. İngiltere örneğine gelince sakın ha! Türkiye yargısız infaz ülkesi futbolda. Bunu kaldıramaz.
UĞUR MELEKE: SAYGI GÖRMEK iSTiYORSANIZ SiZ DE HÜRMET GÖSTERECEKSiNiZ
Müsabakayı izledim, nitekim de hakemler Brighton’ın elinden puanı aldılar adeta. Tottenham’dan Höjbjerg’in Mitoma’ya hareketi de net bir penaltıydı. İngiltere’de hakem komitesinin birinci özrü değil bu. Hatta bu dönem Brighton’dan ikinci defa özür diliyor komite. Hürmet çift şeritli bir yol. Şayet hürmet görmek istiyorsanız, siz de hürmet göstermelisiniz. Komitenin davranışı gerçek. Ve gerekli. Ve bizim için de kıymetli bir model mutlaka.
GÜNTEKiN ONAY: VAR’DAKi HAKEMLERiN KALiTESiNi ARTIRMAK ŞART
İngiltere’de daha evvel de bu tip fahiş hakem kusurlarından sonra hakem komitesi kimi maçların akabinde özür dilemişti. Oradaki futbol kültürü farklı. Fakat çok açık hakem kusurları da oluyor. Hatta VAR müdahaleleri bizden daha az ve birçok ekibin canı yanıyor. Tahlil açık: VAR odasındaki hakemlerin kalitesini artırmak kaide.
FIRAT AYDINUS: TÜRKiYE iLE iNGiLTERE’NiN DiNAMiKLERi ÇOK FARKLI
Türkiye ve İngiltere futbolunda yaşananları dikkate alırsak, bu olayın muhakemesini yapmamızın kimyamız ismine pek mümkün olmadığını görüyoruz. İngiltere’de hakem komitesinin, verilmeyen penaltı için bir kulüpten özür dilemesinden fazla, bu özür sonrasında kamuoyunun ve kulüplerin takındığı tavrı göz önüne alarak tahlil yapmalıyız. Olayı özür ve sonrası diye ikiye ayırarak değerlendirmeliyiz.
Yorum Yok